Sinan Ateş’i kim öldürdü? AP’nin video haberi çarpıcı gerçekleri gün yüzüne çıkarıyor!

Eski Ülkü Ocakları Başkanı ve Akademisyen Sinan Ateş cinayetinin tutuklu sanıkları ve cinayetin ardından ortaya çıkan deliller; siyaset, mafya, çete ilişkisini mi işaret ediyor? Cinayetin faillerinin ortaya çıkmasını kim engelliyor? Kuşkular yeni bir paralel yapıyı mı işaret ediyor? AP’nin video haberi çarpıcı gerçekleri gün yüzüne çıkarıyor.

Yeni paralel yapının farkında mıyız?

MHP ve Bahçeli’nin devleti suç örgütlerinin, mafya ilişkilerinin içine ittiğini Erdoğan muhtemelen çoktan gördü ve İyi Parti’nin kapısını bu yüzden çaldı. Eğer iktidarda kalma hırsı nedeniyle bu gerçek göz ardı edilmeye devam edilir, devletin emniyetine ve diğer birimlerine çöken bu şebekeye suskun kalınırsa bir yerde ipler kopar ve Türkiye, Fetö gibi devletin içine yuvalanmış paralel yeni bir yapı ile yüzleşmek durumunda kalabilir.

Devlet-Mafya-Çete ilişkisinin son kurbanı Sinan Ateş’tir. Ve tüm deliller, ifadeler ve olup bitenler tek bir siyasi yapıyı işaret etmektedir. Gerçek şu ki; vicdan ve akıl sahibi herkes bunun bir siyasi parti değil devlete çöreklenmiş bir suç örgütü olduğunun çoktan farkında… Fakat “muhafazakâr” kesim; dünyevî çıkarları ve maddi “manevi” kazanımlarını ve en önemlisi de iktidarlarını kaybetmemek uğruna suskun kalmaya devam ediyor. Bu kesimi temsil eden seçmen; “gerçekleri konuşmayan medyanın” “sözde muhafazakar gazeteciler” ve “sözde kanaat önderleri”nin hala derin etkisi altında… Ve dindarlar, o gazetecilerin kendi paçalarını kurtarma uğruna sarf ettikleri sözlere bütünüyle itibar ediyor. Ve dinarlıkla, muhafazakarlıkla ilgileri artık kalmamış, hukuksuz düzenin militanı haline gelmiş gazeteleri “müslüman gaste” diye okumaya devam ediyor.

Cemaatlere gelince; onlar imtiyazlı durumlarını korumak adına hiç bir hakikati dillendirmeye zaten uzun zamandır yanaşmıyorlar ve ne yazık ki dindarlar “medya ve cemaat” cenderesinin içine fena halde düşmüş durumdalar. Ve birçoğu bu netameli durumun farkında bile değil. Şimdilik, itiraf etmek üsttekilerin, bu kirli kâbusu kabullenmekse alttakilerin işine gelmiyor. Cemaatler, muhafazakâr seçmeni yönlendirmede, medyadan sonra ikinci büyük nüfuza sahip. Bunun içine, sahneye sürülen provokatör imamları ve cemaatlerin arka bahçesine dönüşen Diyanet’i de koyalım.

Vatan, millet ve mukaddesatımıza ait söylemlerin arkasına sığınarak gerçeklerin üstü örtülemez! Sinan Ateş cinayetinin üzerini kapatmaya çalışanlar, görmezden gelenler ağır bir bedel ödemeye yakın olduklarının farkında olmalı!

AP Özel