Araklı’nın adamakıllı delileri vardı
Araklı’nın adamakıllı delileri vardı
Doksanlı yılları bilenler daha iyi hatırlar. Araklı’nın meşhur delileri vardı. Deli dediğimize bakmayın siz aslında onlar hepimizi cebinden çıkaracak akla yürekten sahiptiler.
Bunlar kendi halinde dolaşır, çok canları sıkılırsa vakitsiz onun bunun evine, dükkanına girer, sağa sola sataşırlardı. Kızdıklarında bağırıp çağırsalar da özünde zararsız insanlardı. Çocukların da eğlencesiydi bu deli amcalar.
Gelelim bu delilerin kimler olduğuna…
Meşhur Deli Mustafa
İçlerinde en uzun boyluları, en yakışıklıları buydu. Deli Mustafa, ağzı yarım açık dolaşan, her yana gülücükler dağıtan, sürekli, kendi üslubunca sağa sola selam veren bir adamdı. Genç sayılırdı. Fazla konuşmaz, hep gülerdi. Biraz kambur ve eğik yürürdü. Yürümesi öyle yürümek gibi değil de sanki koşar gibiydi. Bir ara Deli Mustafa’nın bir gözü kör oldu. Kavga ettiğini ve gözünü kaybettiğini söylediler. Deli Mustafa, binaların yüksek katlarına sırtında odun taşıyarak, türlü hamallıklar yaparak geçimini sağlardı.
Meşhur Deli Ali Osman
Bu Deli Ali Osman zırdelilerden idi. Millete taş atar basbayağı küfür ederdi. Konuşması da lal idi. Pek öyle dili dönmezdi. Çocuklar da deli diye kızdırırlardı onu, buna hiç tahammül edemezdi. Yüzü de hiç gülmezdi. Bu sertliğin altında nasıl bir yürek taşırdı bilmeyiz ama kafasının tepsinde bir şişik vardı. Düğme gibi bir şeydi. Bu yüzden hali çocuklara pek sevimli gelirdi. Ali Osman şapkasını her zaman takmazdı, takmadığında da bu düğme ortaya çıkardı. Kel bir adamdı. Zayıf, kısa boylu ufak tefek bir vücudu vardı. Onun da pek konuştuğunu duymazdık. Sayıp sövdüğü zaman ağzından belli belirsiz sesler çıkar ama ne dediği anlaşılmazdı.
Deli Osman
Bu Deli Osman, Deli Ali Osman’la karıştırılmamalıdır. Aynı devirde yaşadıklarından karıştıranlar, Deli Osman’ı bilmeyenler çoktur. Ama Deli Osman yaşça diğerlerinden daha büyük, boyca da daha iri yarı, sakallı, daha karakteristik bir adamdı. Bunun da iyi taş fırlattığı söylenebilir ama Deli Ali Osman kadar öyle her işi ciddiye almazdı. Fakat kızdığında da sağlam söverdi. Deli Osman diğerleri kadar etrafta görülmezdi. Sakin ve daha kendi halinde bir kişiliği vardı. Ağır abiydi yani. Bu yüzden çocuklar da diğerleri kadar bu adama bulaşmazlardı.
Bilirsiniz eskiden çocuklar delilere çok bulaşırdı çünkü çocukların hayatı sokakta geçer, öyle telefon, bilgisayar oyunu olmadığı için eğlencelerini sokakta ararlardı. Bu nedenle bu deli amcalar onlar için bulunmaz nimetti.
Hey gidi günler, hey gidi Araklı, hey gidi 90’lı yıllar.
Bugün bildiğimiz, hiçbiri hayata değil. Hepsine rahmetle… Mekanları cennet ve hakları bize helal olsun.
Başyazar, Araklı Postası